LG'nin zorlu birkaç yılı oldu -en büyük telefon üreticilerinden olmasına karşın pazar payının büyük düşüşe geçtiği zamanlar gibi- Ama LG sürekli olarak yeni şeylerle uğraşan, sadece viral olabilecek bir yenilik arayan bu şirketlerden biri ve bu yüzden bu tür güçlüklerin üstesinden gelebildi.
Bu yenilikçi politikası gereği şirket günümüz ihtiyaçlarını karşılayan özellikleri bulundurmaya çalışan LG zaman zaman bu sayede bir aralar büyük teknoloji devleriyle yarıştı hatta bazen öne de geçti. Ancak bu alanda sürdürülebilirliği sağlamadığından dolayı fazla üstte kalamadı haliyle de bu yükselişi fazla önemsenmedi ama yine de LG önemli bir marka. İşte LG'yi LG yapan, şirketi buralara getiren 5 önemli faktör.
Ultra geniş sensör
LG’nin telefonlarında birkaç yıldır ultra geniş kameralar var. Öncelikle, LG V10, 2015 yılında çift selfie kameralarını tanıttı. Büyük grup çekimleri için bir adet “normal” lens ve bir adet ultra geniş selfie kamera kullandık. Gelecek yıl, LG G5 ultra geniş açılı lensi bu kez arka kamera olarak kullandı ve ilk kez akıllı telefonlardaki bu deneyimi bize yaşattı.
Bu özellik o yıllar çok az övgü ve geri bildirim aldı. Şimdi, 2019’da, herkes ultra geniş kameralara süper ilgi gösteriyor. Çılgınlık öyle yüksek ki, Google'ın Pixel 4'ü ultra geniş açı yerine telefoto lensle başlatması olumsuz eleştiriler alıyor. LG ise üç yıldır bu teknolojiyi kullanıyor zaten.
QHD çözünürlük
2014'te çıkan LG G3, dünyanın ilk seri üretim, QHD (1440 x 2560) ekrana sahip uluslararası piyasada bulunan akıllı telefonuydu.
Fakat LG bu hamleyle topuğuna sıktı diyebiliriz. Çünkü o zamanlar ince ekran modaydı. LG, gerçekten de G3’ün ekranının çarpıcı görünmesini sağlamak istedi. (1440 x 2560 çözünürlük, 5.5 inçlik bir ekran üzerinde size zar zor görünür sonuçlar veriyor), bu nedenle görüntüye netlik kazandıran bir yazılım ekledi. Ancak yeterli değildi ve G3’ün ekranı, yoğun çözünürlüğüne rağmen kalitesiz görünmek durumunda kaldı.
Paslanmaz çelik çerçeveler
Apple'ın, iPhone X, iPhone XS ve şimdi iPhone 11 Pro'nun etraflarında dolanan paslanmaz çelik çerçevelere sahip olması kullanıcıları memnun ediyor. Çünkü sağlamlar ve ellerinde süper güzel hissediyorlar. Başka hangi telefonun paslanmaz çelik çerçeveleri vardı biliyor musun? 2015'te üretilen LG V10'un.
Bunun çok zayıf, plastikten yapılmış bir arka panelle birleşmesi çok kötü oldu. Çıkarılabilir telefon bataryaları o zaman hala kullanılıyordu ve paslanmaz çelik çerçeveler metal sırtlarının sökülmesini zorlaştırıyordu. Sonuç olarak yanlarında birinci sınıf malzeme bulunan ancak tutulduğunda lastik hissi veren bir telefonla baş başa kaldık.
Esnek ekranlar
Samsung Galaxy Fold ve Huawei Mate X'ten çok önce LG, bükülebilir OLED ekranları deniyordu. Şirket, teknolojik becerilerine uygun olarak adlandırılan LG Flex ve LG Flex 2 ile genişletti.
Bunlar kalıcı olarak bükülmüş, muz biçimli akıllı telefonlardı. Plastik OLED ekranları ve ustaca yerleştirilmiş pilleri, telefonu düz bir yüzeye koymanıza ve kırmadan düzeltmenize olanak sağlıyordu. Basınç kesildikten sonra, telefon sorunsuz bir şekilde bükülmüş şekilde geri dönerdi.
Bu özelliği en son LG G4'te gördük ancak şirket ondan sonra bu özelliği denemeyi bıraktı.
Dokunmadan telefonu kullanabilme
Bu Google’ın Pixel 4'ün dahili radar yongası sayesinde sahip olduğu bir imkan. Söz konusu teknoloji, sayfaları değiştirmek veya medyayı kontrol etmek için elinizi telefonun önünde sallamanıza olanak tanır.
Ancak bu aslında bu yılın başlarında LG G8 tarafından tanıtıldı. G8’nin Z Kamerası, sadece telefonun önünde işaret ederek ses seviyesini kontrol etmenize, şarkıları değiştirmenize veya en sevdiğiniz uygulamaları başlatmanıza izin vermenizi sağlıyor.
Bu teknoloji yeni yeni kullanılmaya başladı onun için LG G8'in de Google Pixel 4'ün de özellikleri tam olarak güvenilir sayılmaz ancak eğer bu özellik yıllar sonra her telefonda yer almaya başlayan bir trend haline gelirse şunu bilin: LG bunu önceden yapmıştı zaten.
Yorumlar
Yorum Gönder